Hem hayır, hem evet… Yüz kremlerine belli oranda vitamin ilave edildiğinden tüylenme ile ilintisi olmaz. Ama saf A ve saf E vitamini düzenli olarak sürüldüğünde veya yüksek oranda bu vitaminleri içeren kremler çok uzun süreler kullanıldığında (mesela bir yıl hiç aksatmadan) kıl köklerini etkileyebilir.
Vücuttaki kıl köklerinin yaşam döngüsü altı aydır. Saç tellerinde bu 3-4 ay civarındadır. Her yeniden çıktığında, yapısı sizin beslenmenize, kullandığınız ilaçlara ve hormonal durumunuza göre değişecektir.
Hatırlayınız, saç dökülmesine karşı kullanılan ürünlerde ne deniliyor? En az 3-4 ay düzenli kullanmanız sonuç almanız için gereklidir. Kreminizin de yüzünüzdeki tüylenmeye katkısı olabilmesi (!) için en az 1 yıl düzenli kullanmanız gerek.
Vücuttaki tüm kıllar aynı anda uzamaz. Doğamız gereği kıl köklerinin bir kısmı uzarken bazıları dinlenir. Bu şekilde kılların aynı anda çıkıp dökülmesi engellenmiş olur. Eğer bir krem bende “kıllanma yaptı” diyorsanız kremlere suçu atmadan önce genetik yatkınlığınıza bakın. Kıllı bir aileden geliyorsanız yahut hormonal bir sorununuz varsa (polikistik over gibi) siz bu kremleri sürseniz de sürmeseniz de kıllanma olacaktır. Adet düzensizliği, doğum kontrol hapı kullanımı/bırakma, polikistik over rahatsızlığı gibi sorunlar hormonlarla ilişkilidir.
Kıllar, ergenlikte ve menopozda daha çok hormonal aktivitenin iniş çıkışlarından yapılarını değiştirirler. Hormonal düzensizlikte yüzde yağlanma ve tüylenme artışından hormonlar sorumludur.
Kıl kökü, kanınızdaki erkeklik hormonu fazlalaşınca büyümesini hızlandırır ve E-A vitaminli kreminizin genelde günahı yoktur. Bir şüpheniz varsa lütfen doktorunuza söyleyin, kan testi yapacaktır ve kanınızdaki testosteron/östrojen seviyelerini tespit edecektir. Doktor size dengeleyici ilaçlar vererek androjen üretimi kontrol altına alınca tüylenme normal düzeye gelir.
Keşke her A, B3 ve E vitaminli kremler, serumlar sanıldığı kadar kılları kalınlaştırsaydı. Bunca kirpik ve kaş uzatma çabasında olan hanımların dilekleri gerçekleşirdi A ve E vitaminli serumlarla yelpaze gibi kirpikleri olurdu. Ve ebediyen uzun kalırlardı…
Ayşenur Yazıcı